Bazı canlıların anlaşılamayan davranışlarının yorumlanması için bilim insanları çalışmalarını sürdürüyor. Ancak bir süredir yapılan araştırmalara konu olan arıların gözyaşlarını emmesi, pek çok kişinin de merak ettiği bir konu.
Öncelikle “Lachryphagy (kalrifaji)”den bahsetmek gerekiyor. Bu terim bir canlının diğer bir canlının gözyaşlarını içmesi anlamına geliyor. Bu durumun ise bazı sebepleri var. Kelebeklerde, arılarda ve hamamböceklerinde görülen bu davranış ihtiyaçlarını o canlıdan karşılamadan kaynaklanıyor.
Buna göre, kelebekler bir teoriye göre protein için, kuşların gözyaşlarını tercih ederken, hamamböcekleri de kertenkelelerin gözyaşlarını fosfor, sodyum ve nitrojen için emiyor.
PEKİ ARILAR NEDEN İNSANLARIN GÖZYAŞLARINI EMİYOR?
İnsan terinden 200 kat daha fazla protein içeren gözyaşları, arılar için önemli bir besin kaynağı oluyor. İnsanların gözyaşlarını emmek üzere evrimleşen üç arı türü bulunuyor. Gözyaşıyla beslenen bu üç tür, polenden elde edilen faydaları lakrifajiden sağlamış oluyor.
Belirtmekte fayda var ki gözyaşı ile beslenen arı türlerinin iğneleri bulunmuyor. Bu da kişiye zarar vermediği anlamına geliyor. Gözyaşlarını emen bu arılar, sıvıyı arka kısımlarında depoluyor. Henüz arıların neden böyle bir evrimi izledikleri bilinmiyor.